Bugün görülen Yenidoğan Çetesi’yle ilgili mahkeme, sadece bir hesaplaşma değil, aynı zamanda halkın ve sağlık çalışanlarının onuru için bir mücadele sürecidir. Ne kadar saklanmaya çalışılsa da bu dava, sağlık sistemini bu hale getiren politikaların da sorgulanması gerektiğini göstermektedir.
Görülen davada tek bir kamu görevlisinin ya da tek bir özel hastane yöneticisinin bulunmaması, yalnızca bireysel hatalara işaret edilerek sistemi aklama çabasıdır. Oysa çok iyi biliyoruz ki yaşananlar, insan hayatını metalaştıran, kar hırsını yaşamın önüne koyan sağlık politikalarının bir sonucudur.
Yenidoğan bebekler üzerinden kurulan usulsüzlük ağı ve kirli düzen, sağlık sistemimizin ne derece yozlaşmaya açık hale geldiğini gözler önüne sermektedir. İstanbul’da ortaya çıkan “Yenidoğan Çetesi” sermaye odaklı sağlık politikalarının ve iktidar zihniyetinin bir sonucudur ve ne yazık ki buz dağının görünüre çıkan ufak bir parçasıdır.
Meslek onurumuzu ve halkın sağlık hakkını tehdit eden, hasta güvenliğinin kar hırsına kurban edildiği bu sistem, bu ülkenin vicdanlı insanları ve onurlu hekimleri tarafından asla kabul edilemez.
İzmir Çağdaş Hekimler olarak, halkımızın sağlığını ve mesleğimizin itibarını korumak için bu sürecin peşini asla bırakmayacağımızı, gerçek sorumluların adalet önünde hesap vermesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.