Değerli Meslektaşlarımız,

Ülkemizin karanlığa teslim edildiği bu süreçte, emek ve cumhuriyet kavgasının güçleneceği bir döneme yaklaşıyoruz. Sağlık alanında emekçilerin öncü rol oynayacağı bir mücadeleye ihtiyaç duyduğumuzun farkındayız.

Hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin birlikte mücadelesini güçlendirmek, mücadele azmi ve deneyimini artırmak, hekimleri daha örgütlü̈ kılmak adına Çağdaş Hekimler olarak her tür çabanın destekçisi ve örgütleyicisi olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.

Meslek odaları, sendikalar ve diğer kamu mücadelesi veren kurumları etkin hale getirme sorumluluğunu üstleniyoruz. Bu nedenle, meslek örgütümüzü çağdaş bir yönetim anlayışına kavuşturmak için bir araya gelmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

TTB’nin artık hekimlerin acil sorunlarına odaklanması gerektiğini, hekim sorunlarının çözümü için emek eksenli zemini yaratmakla mükellef olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkarak, laiklikten taviz vermeden, bilim karşıtı fikir ve uygulamalara karşı durarak çağdaş bir tabip odası için bir araya geliyoruz. İzmir’de bu değişimi başaracağımıza inanıyoruz, çünkü̈ ülkedeki tüm hekimlerin bu umuda ihtiyacı var.

Ekonomik kriz ve beraberinde gelen umutsuzluklar, tüm toplumda olduğu gibi hekime de yalnızlığı, bireysel çözümlere odaklanmayı dayattı. Oda sürecine katılımcı olmanın siyasi ilişkilere bağlı hale gelmesi, bu sürece daha da karmaşık hale getirdi. Dönem dönem hekim sendikacılığına artan ilgi gösteriyor ki, meslektaşlarımız yaşadığı sorunlardan şikâyetçi olmalarına rağmen çözümü̈ tabip odasında görmüyorlar.

Tüm bunlar gerçekleşirken TTB merkez yönetiminin alanla hiçbir gönül bağı kalmadığını görmüş olduk. TTB yönetimi kendi siyasal ajandaları dışında bir gündeme yabancı kalmayı tercih eden bir görünüm sergiliyor. Geçmişin mücadele birikimini hoyratça harcamaktan kaçınmıyor. Hak arama mücadelesinin örgütleyicisi olma iddiasındaki tüm yapıları rakip olarak görmesi, hekim tabanındaki örgütsüzlüğü ve etkisizliğinin dışavurumu olarak görülüyor. Tüm bunlar, sağlık alanını da içine alan yakıcı pek çok sorunla sıkışan siyasi iktidarı rahatlatan bir iklime alan açıyor.

Oda ve üyeleri arasında örülü duvarı yıkıp herkesin, aidiyetlerinden bağımsız olarak, mesleğin değerlerinden oluşan bir çatı altında toplama görevi hepimizi çağırıyor.

Biz bu olumsuz tabloyu değiştirmek ve hekimlerin sesini duyurabilmek için bir adım attık. Üç yıl önce başlattığımız İzmir Çağdaş Hekim hareketi, bir önceki seçimde kısa sürede oy veren hekimlerin üçte birinin desteğine ulaştı. Şimdi hedefimiz, toplam dokuz bini aşan üye ile birlikte meslek sorunlarını konuşmak ve çözüm yollarını bulmaktır.

Hekimlere, hepimize ait, İzmir hekimleri tarafından yönetilen bir oda vaat ediyoruz.

Yürütücü kurulların daha açık ve şeffaf bir şekilde çalışmasını sağlayarak, üyelerin katılımını arttırmak amacındayız.

Aday belirleme sürecinde gösterdiğimiz başarıyı, yönetim kurulu toplantılarına da yansıtarak, hekimlerin daha etkin bir şekilde karar alma süreçlerine dâhil olmalarını sağlamaya çalışacağız.

İzmir Tabip Odası’nı, hekimlerin sadece sorun yaşadıklarında değil, aynı zamanda birlikte hareket ederek nefes aldıkları bir yapı haline getirmeyi amaçlıyoruz.

Hekimlerin mücadelesini emek odaklı bir duruşla destekliyoruz. Hekim hak ve emeklerini savunma önceliğimizdir. Ayrıştırıcı ve çatıştırıcı kimlik yaklaşımlarına karşı çıkarak, hekimlerin çıkarlarının tüm sağlık emekçileri ve halkımızla ortak olduğunu vurguluyoruz.

Hekim emek mücadelesinde emeği merkeze alan, demokratik, cumhuriyetçi, yurtsever, bağımsızlıkçı ve laik bir duruş sergilemek gereklidir. Meslek örgütlerinin siyasal bağımsızlığını savunarak, hekim hakları ve toplum sağlığı için etkili politikalar üretmeyi amaçlıyoruz.

Tarifimiz şudur; meslek örgütleri hekim hakları ve toplum sağlığı için politikalar üretmeli, ancak siyasi partilerin gölgesinde kalmamalıdır. Meslek örgütümüzün siyasal bağımsızlığı, birlikte hareket edebilmemiz için kritik öneme sahiptir.

Hekim emeğinin değersizleşmesine izin vermemek adına güçlü̈ ve meşru mücadele yöntemlerini destekliyoruz.

Cumhuriyet’e sahip çıkarak, laiklikten taviz vermeden, bilim karşıtı fikir ve uygulamalara karşı durarak çağdaş bir tabip odası için bir araya geliyoruz. Bu anlamlı birliktelikte odamıza ve TTB’ye sahip çıkma yolunda tüm hekimleri sağduyulu olmaya, seçimlere daha aktif katılım sağlayarak emeğine, ülkesine ve meslek örgütüne sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla,